29 Mart 2013 Cuma

Léon





                                                                                                      

 Yönetmen ve Senarist: Luc Besson
Oyuncular:Jean Reno, Gary Oldman, Natalie Portman, Danny Aiello
Müzik:Éric Serra
Türü: Aksiyon
Yapım: 1994




 Leon ya da Türkçe kötü çevirisiyle Sevginin Gücü. Luc Besson  tarafından yazılıp  yönetilen yapıt, zaman ayırıp seyretmenize değecek bir film.  Öncelikle sizlerle Luc Besson ile ilgili bazı bilgiler paylaşmak istiyorum. Çünkü bence Luc Besson birçok yönetmen ve yazardan çok farklı. Luc Besson karşımıza bir filmde  hem yönetmen, hem senarist hem de yapımcı olarak çıkabilir. Ayrıca bunların bir iki tanesini aynı anda da birçok kez yapmıştır.

         Luc Besson’un en ilginç bulduğum özelliği ise uluslararası filmler çekmesi.  Yani filmlerde  konuşulan dilin İngilizce olması. (Uluslararası terimini kendi kullanıyor).  Leon da bir Fransız filmi olmasına karşın Newyorkta geçiyor ve orijinal dili İngilizce.  Taşıyıcı da yine uluslararası bir Luc Besson filmi.  Leon'un oyuncu kadrosunda da Natalie Portman (İlk filmi), Gary Oldman gibi daha birçok Amerikalı oyuncuyu görmek mümkün. Bence filmdeki en önemli oyuncu ve aynı zamanda başrol olan Jean Reno. Luc Besson bir çok filminde Jean Renoyu oynatmştır. Çünkü  Luc Besson Jean Renoyu uluslararası filmlerde oynayabilecek bir oyuncu olarak  gördüğünü  söyler ve  Wasabi’de de  Luc Besson, Jean Renoyu oynatmıştır. Bu filmde olduğu gibi filmlerinin nerdeyse hepsinin belki de tümünün  müziğini Eric Serra yapmaktadır.
      Şimdi sıra geldi filmin konusundan bahsetmeye. Leon  (Jean Reno) kendi deyimiyle bir temizlikçidir ya da diğer bir deyişle tetikçidir. Tek dostu saksıdaki bir çiçektir. Mathilda (Natalie Portman) ise karşı komşusunun kızıdır. Bu ikilinin hayatları ilginç bir şekilde kesişir ve film bu ikilinin arasında kurduğu bağı konu alır. Bir kiralık katil ile 12 yaşındaki kızın arasında nasıl bir bağ olur, diye sormayın çünkü size filmi anlatıp sürprizleri kaçırmanızı istemiyorum. Bu nedenle  film hakkında bazı noktalara dikkatiniz çekmekle yetineceğim. Leon'un bir katil olmasına karşın Mathilda’yla aralarlarında geliştirdikleri bağ bize aslında onun da  insani bir tarafı  olduğunu gösterir. Hatta bu ilişki bizi de içine alır ve Leon'a karşı gizliden gizliye bir bağlılığımız olur. Birçok izleyici filmleri seyrederken filmlerdeki psikopat, katil veya bunun gibi ana karakterlere ısınamaz ama bu filmi seyreden herkes (ve buna annemde dahil) Leon'u benimsiyor. Leon bizi öyle  avucunun içine alıyor ki izleyenler etkisinden kurtulamıyor. Ayrıca belirtmem gereken bir şey daha var Leon'u o birçok kişinin idolü haline getiren şeyler sadece karakteristik özellikleri değil. Onu Leon yapanlar;  şapkası, ceketi ,  çantası, kıyafetleri, taktığı ve dünyada sadece ona yakıştığını düşündüğüm gözlükleri ve tabi ki de bitkisi. Aynı zamanda Leon’un en büyük özelliklerinden biri de  her gün süt içiyor olması. Bunu okuyan bütün aksiyon film hastalarının “Ne, kiralık katil süt mü içer, bu filmi hayatta seyretmem !” diye haykırdığını duyar gibi oldum. Hiç öyle düşünmeyin. Bal gibi de içer. Bu ayrıntı sizi hiç mi hiç rahatsız etmez hatta karaktere bağlar. Hani dedim ya bu film sizi etkiler diye bu filmi seyrettikten sonra hayatta süt içmeyen kişilerin  süt içmeye başladığını gördüm, ben odama bir bitki aldım (filmdekinin aynısını bulamadım ben de benzerini aldım), bilgisayarımın ekranına güzel bir Jean Reno resmi koydum. Yani film beni de bayağı bir etkiledi.  
    Bu filmin insanlar üzerindeki etkisi ile ilgili  küçük  bir araştırma yaptım. İnternete Leon yazınca o kadar çok şey çıkıyor ki şaşarsınız. İnsanlar film üzerine eleştiriler yazmış hatta filmdeki silahların listesini çıkarmışlar. İnsanları bu kadar etkileyen bir film bence klasiklerin arasında sayılmalı. Leon’un bu kadar çok insanı etkileyebilmesinin sebeplerinden biri  de filmi seyretmek için fazla aksiyon tutkunu olmaya gerek olmaması. Filmde aksiyon var ama tadında bırakılmış.  Filmin çekilmesi bile ayrı bir olay. Duyduğuma göre (şimdiden söyleyeyim ne kadar doğru bilmiyorum) Luc Besson Beşinci Element’i çekecekken filmde oynayan Bruce Willis'in programı yüzünden çekim ertelenmiş. Luc Besson’da hazır çekim ekibi ayarlanmışken ertelemek yerine Leon’u yazmaya karar vermiş. Leon’u 30 gün içinde yazmış ve 90 günde çekmiş. Açıkçası Beşinci Element filmini seyretmedim ama bildiğim kadarıyla Leon daha çok ilgi topladı.
         Artık filmi seyretmeye karar verdiyseniz sizi önce birkaç konuda uyarmam gerek.  Öncelikle filmin  Türkçe adı Sevginin Gücü (ama genelde halk arasında Leon deniyor). Ayrıca filmin iki versiyonu var. Biri birtakım sahnelerin kesildiği versiyon diğeri ise film gösterildikten yıllar sonra DVD’si çıkan, tüm sahnelerin olduğu versiyon. (Ben kısa versiyonu seyrettim) . Son uyarım ise bu filmi evde DVD keyfi köşesinde önermeme rağmen  filmin birçok yerde bulunmuyor olması. Hatta ben bile hâlâ bulamadım. DVD'yi bulma konusunda size başarılar diliyor eğer bulursanız benimle bulduğunuz yerin adını paylaşmanızı umuyorum. Son olarak bilmeyenleri zahmetten kurtarayım. Filmi seyrettikten sonra bu şarkının adı neydi diye sorabilirsiniz. Şarkının adı Shape of my Heart. Sadece filmi izleyin. Ne dediğimi anlayacaksınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder